www.MABETH.net

Müziğin ve Şiirin Mabeth'ine hoşgeldiniz

29 Nisan 2009 Çarşamba

Türkçemizi düzgün kullanalım !!!



Yıl: 1965
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."



Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim,heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."


Yıl: 1985
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonrakendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."


Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni..Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."



Yıl: 2006
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben,baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav aryu yavrum?'"


Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi..'

27 Nisan 2009 Pazartesi

Bir Minik Kız Çocuğu

Her gün onlarca kız çocuğu, okuldan alınıp çocuk yaşta ya evlendiriliyor yada işe veriliyor.Babası yaştaki adamlarla zorla evlendirilip her gün şiddet görüyorlar.Kendi yaşıtları oyunlar oynarken onlar hayatın tüm acılarını küçücük omuzlarına yüklemek zorunda kalıyorlar.Yaşıtları okula giderken onlar her sabah fabrikanın yolunu tutup minicik elleriyle en ağır işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu ülke bizim, bu çocuklar bizim.Unutmayın biz de bir gün çocuk olduk. Ve biz okul sıralarında hayatın "H" sini görmemişken onlar hayatın en ağır şamarını her gün suratlarında bir tokat gibi hissediyorlar.

Bu ülkede yeni emeklilik yasasına yetişsin diye bakanlar,milletvekilleri bile küçücük çocuklarını sigortalı gösterirken, binlerce çocuk çalışmak zorunda kaldıkları yada bırakıldıkları için sigortasız, üç kuruşa çalışıp okulu sadece önünden geçerken görebiliyor.

27.04.2009 - Geleceğe Mektuplar - Mustafa Akbulut







Ona her gün rastlardım, kuyruğun bir ucunda
Bir minibüs parası, sımsıkı avucunda
Uykusuna doymamış, kırpışan gözleriyle
Anlarsa baktığımı, başı inerde öne.
Bildiğim kadarıyla ölmüş anne babası
Okulundan koparıp işe koymuş ablası
Ne rüyalar görürdü kim bilir yol boyunca
Hep gülümserdi yüzü ansızın uyanınca.
Bir minik kız çocuğu, saçları darmadağın
Yollarda yalın ayak üşür.. üşür... üşür elleri...
Meraklandım bir kaç gün durakta görmeyince
Tanıyanlar söyledi inanmadım ilk önce.
Dalmış bir gün rüyaya mavi önlük içinde
Fabrika değil sanki, bir okul bahçesinde.
İşte o an dişliler kapmış iki elini
Böyle ödemiş yavrum rüyanın bedelini.
Tebessüm donup kalmış ağzının kenarında
Solu vermiş minik kız henüz ilk baharında.
Bir minik kız çocuğu, bir minik kuş yüreği
Ölümün kucağında üşür... üşür... üşür elleri...

Söz:Yusuf Hayaloğlu

26 Nisan 2009 Pazar

MABETH - MECALSİZ



MABETH-MECALSİZ

MELEKLERİ KISKANDIRAN GÜZELLİĞİNLE
DENİZLERİ DALGALANDIRAN GÖZLERİNLE
YÜREĞİMİ YAKAN O SAF SEVGİNLE
BAK BİR KEZ MECALZSİZ GÖNLÜME

BAK DESEM BAKARMISN GÖZLERİME
MECALİM YOK YOK ANLA
BAK DESEM BAKARMISN YÜZÜME
MECALİM YOK YOK ANLA
MECALİM YOK YOK ANLA

BANA DÜŞLER KURUDRAN SAÇLARINLA
GECEYİ GÜNDÜZ YAPAN DURUŞUNLA
HAYATIMA ANLAM KATAN VARLIĞINLA
BAK BİR KEZ MECALSİZ GÖNLÜME

BAK DESEM BAKARMISN GÖZLERİME
MECALİM YOK YOK ANLA
BAK DESEM BAKARMISIN YÜZÜME
MECALİM YOK YOK ANLA
MECALİM YOK YOK ANLA

SÖZ-MÜZİK:MUSTAFA AKBULUT


SEZENİN DEDİĞİ GİBİ KÜÇÜĞÜM…

O ZAMANLAR KÜÇÜKTÜM ANLAYAMDIM GİTTİĞİNİ
SEN BENDE DE KÜÇÜKTÜN YA NASIL BÜYÜK HÜZNLER BIRAKTIN
KÜÇÜKTÜ YÜREKLERİMİZ ELLERİMİZ KÜÇÜK SEVİNÇLERİMİZ KÜÇÜK
SEN EN BÜYÜK AYRILIKLARI SEÇTİN EN BÜYÜK YALNIZLIKLARI
SEZEN GİBİ BİZDE KÜÇÜKTÜK BÜYÜK OLAN SEVGİMİZDİ ARTIK ODA KÜÇÜK

KÜÇÜĞÜM SAVUNMASIZ DELİ GİBİ ÂŞIK VE YALNIZ
İKİ YÜREK KÜÇÜKLÜĞÜNDEYDİ HAYALLERİMİZ
KİMSENİN BÜYÜK HAYALLERİNDE GÖZÜMÜZ YOKTU
BİR SEN VARDIN BİR BEN VE KÜÇÜK UFACIK YÜREKLERİMİZ
BÜYÜMEK İSTEMİYORDUK BU RÜYA BİTMESİN DİYE

SEZEN DİYOR YA KÜÇÜĞÜM DAHA ÇOK KÜÇÜĞÜM
BİZDE KÜÇÜKTÜK NE OLDUDA BÜYÜDÜK
SAVURDUK SEVGİMİZ EN BÜYÜK RÜZGÂRLARA
KEŞKE BÜYÜMESEYDİK KEŞKE HEP KÜÇÜK KALSAYDIK
RENKLERİMİZ AYNI OYUNCAKLARIMIZ HEP KÜÇÜK OLSAYDI

KÜÇÜKKEN KORKARDIK YA AYRILIKTAN
HANİ KARANLIK GİBİ GELİRDİ YA AYRILIK BİZE
BÜYÜDÜK DAHADA BÜYÜDÜ O KARANLIK
KEŞKE HEP KÜÇÜK VE BİRLİKTE KALSAYDIK
SEZENİN DEDİĞİ GİBİ KÜÇÜĞÜM DAHA ÇOK KÜÇÜĞÜM


İbrahim KAPLAN-MABETH

SEVGİLİLER GÜNÜ



SEVGİLİLER GÜNÜ

Her hangi bir günde almıştım hediyeni
Bende herkes gibi o gün verecektim
Biliyordum benden bir hediye beklemediğini
Ama sen bana yıllar önce hediyeni vermiştin
"Ben geldim" diyerek sessizce bana gelmiştin

Hiç unutmuyorum soğuk bir ocak sonuydu
Gecenin ayazı gözlerimi yaşartıyordu
Baktığım her göz, dokunduğum her beden anlamsız geliyordu
Biliyordum geleceğini ansızın
Gözlerim gittiğin, beni terk ettiğin güne ağlıyordu

Her aklıma gelişinde
Yeni bir çağ başlıyordu beynimde
Sensizlik sarmalıyor, boğuyordu
Beni, seni, senden kalan her şeyi
Doldurdum artık seninle tüm kalbimi

Oysa sen yanımdayken böyle miydi?
Sensiz geçecek bir dakikayı bile hayal edemiyorken
Gözlerimiz bizden ayrı sevişiyordu birbirimize bakarken
Saat ve zaman kavramı yerle bir oluyordu
Her şeyden uzak yeni bir dünya başlıyordu

Hani söz vermiştin, gitmeyecektin
El ele tutuşup kız kulesini, bahar gözüyle görecektik
Bu soğuk, gözü yaşlı mevsimde gitmiştin
Beni yerle bir edip, içime oturan o sözü söylemiştin
"Elveda, belki bir gün başka bir dünyada" demiştin

Şu an sana veremediğim hediyeye bakıyorum
Herkes hediyesini verdi sevdiğine
Ben ise gözü yaşlı bakıyorum resmine
Sen gideli yapayalnız kaldım
Peki soruyorum sana, mutlu musun oralarda?

Bana da yer var mı toprağında ellerin beni de sarar mı sıkıca
Şu beyaz mermer taşın gölgesinde benim içinde ufacık bir yer varmı
İşte hediyen sevdiğin papatyalardan aldım sana
Bu gün bizim kavuşma günümüz olsun
Sevgililer günün kutlu olsun

İbrahim Kaplan & Mustafa Akbulut
MABETH

ORADA BULUTLARDAYIM



ORADA BULUTLARDAYIM
BANA BAKTIĞIN YERDE GÖRÜNMEYENDEYİM
GÖKYÜZÜNE BAKARSAN İZLERİMİ GÖRÜRSÜN
BENİM KULAĞIMDAKİ MANEVİ SESLERİ DUYUYORMUSN
NASIL DA ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA ALLAH DİYOR ALLAH…
İZLERİMİ TAKİP ET SENİ BANA GETİRİCEK MELEKLER

YAĞMURLARIDA DİNLE KULAK VER HERZAMAN
HER BİR DAMLAYI ELLERİNLE TUTMAYA ÇALIŞ
BEN VARIM O DAMLALARDA BAK AVUÇLARINDAYIM
KARANLIKTAN KORKMA KARANLIKTA DA BEN VARIM
AZ KALDI BİRAZ SONRA YANIMDASIN…

ŞİMDİ DERİN BİR NEFES AL BENİ İÇİNE ÇEK
BEN ZATEN EN ÇOK KALBİNİ SEVDİM
AL BENİ YİNE KALBİNE ÇOK ÖZLEMİŞİM
BENİ BULMANA ÇOK AZ KALDI SENİDE ÇOK BEKLETTİM
BEKLEDİĞİNE DEYİCEK MERAK ETME BİRAZ SONRA ELLERİNDEYİM

ŞİMDİ ÜZERİNDEN DÜNYA ELBİSESİNİ SOYUN
SANA YEP YENİ ESLBİSELER ARMAĞAN ETTİ YARADAN
YAVAŞ YAVAŞ YANIMA GELİYORSUN AZ KALDI
GEÇTİĞİN YOLLARA İYİ BAK BENİ GÖRÜCEKSİN BİR DURAKTA
SENİ YANIMDA HİSSETMEYE BAŞLADIM GELİYORSUN

BAK GELİŞİNLE OLMAYAN ÇİÇEKLER AÇTI CENNETİM DE
İŞTE YANIMDASIN YILLAR SONRA BENİMLESİN
BAK GÜNEŞ BİZM AÇTI, KUŞLAR BİZM İÇİN ÖTÜYOR
CENNET BAHÇESİN DE YUVAMIZ HAZIR SEN VE BEN
ARTIK BURDAYIZ BURASI GÜLLERDEN CENNET YUVAMIZ.


İbrahim KAPLAN-MABETH


MABETH – BUNLAIM

Saat Yediyi vurmuş gözlerim Kan Çanağı Olmuş
Seni Beklerken Bir Baktım ki Sabah Olmuş
Soframda Dünkü Çorbam Karıncalara Yem Olmuş
Gözlerimde Ağır Uyku Vücudum Alkol Olmuş

Sen Burada Olsan Gözyaşlarımı Silsen
Elimden tutsan Ayağa Kaldırsan
İşte Geldim Yanındayım Desen Sarılsan
Saat Yedi Olmuş Gözlerim Kan Çanağı Olmuş
Seni Beklerken Bir Baktım ki Sabah Olmuş


—Artık Beklemiyorum Seni…

MABETH – BUNALIM
Söz: İbrahim Kaplan
Müzik: İsmail Polat
,

GİTME ÖMRÜMÜN SON BESTESİ

Gitme sana ihtiyacım var, Gitme yüreğimi yaralar
Gitme Yüreğimi Yaralar
Gitme Bulutlar bize ağlar
Gitme Sana ihtiyacım var
Gitme Yüreğimi yaralar
Ne olur gitme

Gitme Gözlerim ağlar Gitme yüreğim yanar
Sen giderken buralardan bulutlar yağmur ağlar
Sen giderken buralardan gökyüzü yağmur ağlar

Gitme yüreğimi yaralar gitme sana ihtiyacım var
Gitme Ne olur gitme
Gitme Bensiz bitme

----Şiir---

Yağmur Bulutları Çok Erken Gelir bazen
Bir Gök Gürültüsüdür Kopar Gider
Başlar İnce İnce Damlalar Saçlarından Dudaklarına Dökülür
Bir Ben Kalırım Dudaklarının İzinde Islak Islak
Kalbinin En Sıcak İklimindeyim Bırak Orda Kalayım
Ve Şimdi Sana Her Mevsimden Tüm Güneşleri Topluyorum

Söz: İbrahim Kaplan – Suat Kütük – İsmail Polat
Müzik: İsmail Polat – Mustafa Akbulut
MABETH

25 Nisan 2009 Cumartesi

Cennet Bakışlım




Paylaş

Melek Ağacı



Cennet mekânın tam orta yerinde bir ağaç
Dallarında meyveler dallarında sonsuzluk
Bir melek döner durur etrafında bembeyaz
Bir manevi âleme düştü yolumuz
Melek ağacı meyvelerinden yiyoruz

Melek ağacının hemen yanı başında bir okyanus
Işıklarıyla okyanusa yansıyor melek ağacı
Bembeyaz bir âlemdeyiz okyanusa dalıyor cennet varlıklarıyla konuşuyoruz
Birden uykumuz geliyor cennet tadında uykulara dalıyoruz
Ahir zamanda parlak rüyalar görüyoruz

Sen soruyorsun ne zaman huzura gideceğiz diye
Az kaldı çok az kaldı diyorum huzura varmaya
Melek ağacından bir meyve düşüyor elimize
Bu meyveyi huzura götürün diyor melek ağacı
Seninle uzun ve ışıklı koridorlardan geçiyoruz
Yürüdükçe aydınlanıyor koridor

Elimizde melek ağacı meyvesi yaklaşıyoruz huzura
Işıktan daha parlak ve bembeyaz bir yol görünmeye başlıyor
Yaklaşırken huzura gözyaşlarımız sel oluyor
Akan gözyaşlarımız melek ağacı meyvesini yıkıyor
Ve koridorun sonundayız en ışıltılı en aydınlık yerdeyiz
Seninle birlikte huzurdayız yani koridorun sonundayız…


Paylaş

Bir Edebiyattır Seni Sevmek



Bir edebiyattır seni sevmek
Bir sanat, bir kitap, bir hikâyedir belki
Yazılmaya cesaret edilmemiş bir senaryo
Bir pencere kenarında içilen sigara bazen
Bazen de yarım bırakılmış bir kitap

Kütüphanem ‘de en kalın kitap bazen
Bazen de unutulmuş, yırtılmış bir sayfa
Bazı zamanlar gözyaşlarımın döküldüğü bir defter sayfası
Elimde tuttuğum kalemsin bazen
Dedim ya bir edebiyattır seni sevmek

Bir gülkurusudur kitap arasında
Ya da bir buket güldür kapına bırakılan
Bu yaşam denen sahnede seni sevmek
Belki de şiir okurken ölmek demek
Bir edebiyattır seni sevmek

Belki de en uzun şiirsin sen
Şairi meçhul, okuyanı meçhul
Bazen de şairle şiirin kavgasıdır seni sevmek
Asla anlamsız değildir sana yazılan dizeler
Mutlaka karşılığı vardır alfabede
Dedim ya daha öncede


Bir edebiyattır seni sevmek…

24 Nisan 2009 Cuma

Işık Yolculuğu



Paramparça bir bulut olup gökyüzüne dağıldığım gün yaradanın dilinden anlatacağım sana aşkı
Sihirli aynamdan süzülen giz tozları beni sana getirecek bir ışık yolculuğunda ellerine konacak
Benim yüzüm ışıktan daha beyaz gözlerim daha belirgin bakacak sana
Sana doğru ilerleyen yıldız yağmuruyla en parlak yıldızı avuçlarına bırakacağım
Bu ışık yolculuğunda her gece mavisi durakta avuçlarıma cennet çiçekleri alacağım
Tek tek sevgimi aşılayıp çiçeklere bir arı maharetiyle sana sunacağım

Beni nerede beklediğini görür gibiyim ellerinde bana giydireceğin beyaz bir elbise
Bende sana beyazlar içinde geliyorum ama bu geçici bir beyaz giysi
Senin ellerinden beyazları giyme hayali sardıkça ruhumu dilim tutuluyor
Kim bilir benim için ne hediyeler verdi yaradan sana bana sunmak için
Bu ışık yolculuğunda esen rüzgar sanki ılık bir rüzgar
Işık hızıyla sana geldiğime bazen inanamıyorum
Arkamda yalan dünyevi zevkleri ve kocaman bir dünyayı bırakıp geliyorum
Gerçek dünyamın yaradanın gerçek evine ve senin kollarına doğru süzülüyorum
Hiç bir kuş hiç bir canlı bu kadar özgürce uçamadı belki de

Cennetin o hiç görülmemiş manevi dans pistinde manevi bir huşu içinde döneceğiz
Işık ilahileri yayılacak her yere Allah bize tüm kapılarını açacak
Cennetin her ışık bekçileri yani melekler en güzel cennet yiyecekleri sunacak bize
Bizde onlara teşekkür edeceğiz bitmeyen azalmayan sevgimizle
Sana yaklaşıyorum fakat biraz daha var ulaşmama cennetime
Sen küçük yüreğimdeki büyük cennet sen bekle beni az yolum kaldı
Gölgeler görüyorum her geçtiğim ışık durağında
Her gördüğüm gölgeyi sen sanıyorum
Gözlerimin gördüğünü sandığı ellerimin dokunduğu her şey geçici bir dünya zevkiydi
Gerçek sendin en yeşillerde en mavilerde en gece düşlerinde

Ben sandığım ben meğer gerçek ben değilmişim
Yaradanın ışık yolculuğunda anladım bunu sana gelirken
Uyan dedi yaradan uyan gerçeklere doğru hızla uçuyorsun
Donuk görüntüler yavaşça belirginleşiyor sana yaklaşırken
Bir sonun başlangıcı bu yaşadığımız yalan dünya yok artık
İşte sana geldim ışık yolculuğunda melekler yoldaş oldu bana
Sana geldim melek suretli huri benzeri varlığım
Ne de güzel bir beyaz elbise sunmuş yaradan benim için
Beyaz gelinliğin nede güzel yakışmış güller süslemiş saçlarını
Bir ayin bir düğün törenidir bu en manevisinden
Ve biz en ışıklı en belirgin cennet evimizde artık birlikteyiz…

Cennetten Meyveler (Seni Gördüm Düşümde)



Cennetten meyveler gördüm düşümde
Uykumun en uyanık halindeydim
Senide gördüm cennet bahçesinde
Ay ışığı gibiydi gözlerin

Maneviyatımın kâinatıdır gözlerin
Ellerin cennetidir ellerimin
Hu sesleriyle geldi aşkın
Gözlerine esir eyledin

Gökyüzüne açıldı ellerim
Sen vardın avuçlarımın içinde
Meleklerden seni diledim
Bir seher vaktinde düşüme girdin

Cennet bahçesi gibiydi gözlerin
Birden melekler bizi avuçlarına aldılar
Şeffaftı yürekleri, dokunsan kırılacak
Dokunma dedin bana sadece seyret

Cennetin kapısına doğru ilerledik
Meleklerin avuçlarından indik
O yüce kudrete varmaya az kalmıştı
Ellerimizi sıkıca tuttuk kenetlendik

Birden tüm güzel renklerin ahenginde dans ettik
İşte oradaydık cennet kapısında
Renklerin içine daldık sen hep gülüyordun
İşte oradaydık artık sen, ben ve melekler
Biz Yaradana, Allaha secde ettik…

15 Nisan 2009 Çarşamba

Melankolik




Şimdi sen uykuların en güzelinde,
Gökkuşağı bezenmiş rüyalar görürken
Ben seyre dalıyorum;
Gök kubbede zümrüt kolye gibi dizilmiş yıldızları

Ay suretine bürünüp,
Bana, seni armağan ederken
Sen uzaklıklarda kaybolup
Hasret girdabına sokuyorsun biçare gönlümü

Tüm şehir uyurken, ben
Seni düşlüyorum, en uyanık halimle
Her şeyi sana benzetip,
Seni her şeye benzetiyorum.

Bu melankolik hallerim senden sonra
Bu divane bakışlarım, hep senden sonra
Bulamazken seni hiçbir yerde
Her yerde seni buluyorum

Tüm uyanışlarda sen oluyorsun
Yeniden karşılarken sabahı
Gözlerimi senin hayalinle açıp
Şehrin kalabalığında seni aramaya devam ediyorum…

14 Nisan 2009 Salı

Расстояние от

Расстояние от

В другом языке, который я хотел бы сказать говорю
Представьте, вы пришли ко мне не подходит ко мне
В другой раз, я надеюсь, прийти
сказал дохода
Аккуратно в ночное и дневное игрока
Тихая покинули нас ждет
И еще раз посмотреть на жизнь в
Все эти вещи не происходят в ручку
В подавляющем землю
Родился снова в глаза
Отложите день все уроженцы
Хилал оставили во мне сейчас
Один раз я дал моему сердцу
Перейти на не-голосовых поднимается
Вы не можете подавить, выключается остается
А реально мне вам остаться
Ежеминутный к открытой болит
Был мазь активов
Я не знаю места, на языке, не знаю
Я хотел бы сказать, говорить
Я хочу сказать, мои глаза солнце
Я буду с вами ждут в другом мире
Nice жить мечтой, как цветок ожидания на данный момент
Смотрите через новые глаза и пожелать
Тем не менее, без всякого страха, без колебаний я считаю влюбляться
Что делать, если у вас есть все, что вы
Я люблю все, я хотел любить
Я пахнущие цветы ромашки
Когда вы ходите в красоте земли землю
Я не знаю, где угодно, я знаю одну вещь
Он сказал, что единственное, что хорошего в моем сердце, ты ...

11 Nisan 2009 Cumartesi

Uzaklardan (Şiir)




Uzaklardan

Bir başka dilde söylüyorum sana söylemediklerimi
İçim içime sığmıyor sen gelince hayallerime
Bir başka zamanda, bekliyorum gelmeni
Dile gelir söylenmemişlikler
Gündüz geceye çalar yavaşça
Sessiz bekleyişlerdir bize kalan
Ve gözlerinde yeniden yaşamak
Yaşanmamış onca şeyi bir kalemde
Uçsuz bucaksız diyarlarda
Yeniden doğar gözlerinde
Doğmayı ertelemiş tüm günler
Hilal sensin artık kalan içimde
Bir kere verdim mi kalbimi
Geri dönüşü olmayan sesler yükselir
Bastıramazsın, söner kalır
Bir sen kalırsın bana gerçek
İnceden inceye kanayan yarama
Merhem oldu varlığın
Bilmediğim bir yerde, bilmediğim bir dilde
Söylemek isterdim söylemediklerimi
Anlatmak isterdim, gözlerinin güneşim olduğunu
Bir başka dünyada seninle olacağım günü beklerken
Hayalinle yaşamak güzel, bir çiçeğin açışını beklemek gibi
Yeni baştan görseydim gözlerini
Yine hiç korkmadan, çekinmeden aşık olurdum inan
Her şeyde sen varsın ne de olsa
Her şeyi seviyorum, seni sever gibi
Kokluyorum papatya çiçeklerini
Diyar diyar gezerken tüm güzelliklerde sen
Bilmediğim her yerde, bildiğim tek şey var
O da yüreğime iyi gelen tek şey; Sen…

9 Nisan 2009 Perşembe

Emre Aktürk- Sevdasız Zamanlara Mahkumum (Şiir Kitabı)

SEVDASIZ ZAMANLARA MAHKÛMUM isimli ilk şiir kitabım, Siyah Beyaz Yayınlarından satışa çıkarıldı.
Kitabı bulabileceğiniz başlıca kitapçılar ve dağıtımıyla ilgilenen yayınevleri;

D&R Kitapevi, Remzi Kitapevi, Dost Kitapevi, Penguen Kitapevi, Mephisto Kitapevi, Alfa Yayınları, Artı Yayınları, İkia Yayınları, Final Yayınları, İlkim Yayınları, Evren Yayınları

Ayrıca bir çok web siteden online satışı yapılacaktır…

http://www.dr.com.tr/Product.aspx?pid=0000000260105
http://kitap.antoloji.com/sevdasiz-zamanlara-mahkumum-kitabi/
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=437420&sa=39596683
http://www.ohiyesa.com/kitap-detay.php?uid=2479
http://www.hemenkitap.com/magaza/prddet.php?pid=101881
http://www.vesaire.com/urun.php?products_id=194873&tree=kitap
http://kitapadresi.com/magaza/prddet.php?pid=94891
http://www.nebbu.com/index.php?p=show&pid=216290&k_id=1611&kn=%DEiir
http://kitap.mordut.com/sevdasiz-zamanlara-mahkumum-458625_prd
http://www.netkitap.com/kitap/82024/sevdasiz_zamanlara_mahkumum.htm

•Kitabımda 1999 – 2008 yılları arasında yazdığım şiirlerden 64 tanesi var, bunlardan son yazdığım iki tanesini hiçbir yerde yayınlamadım ve bu kitap için sakladım umarım beğenirsiniz…

•Kitabın içeriğini birçoğunuz biliyorsunuz, bilmeyenler için “aşka, sevdaya, ayrılığa ve dostluğa dair her şey” diye özetleyebilirim ve yine beni tanıyanlar bilir bütün şiirlerimde hayatımın gerçek hikâyelerinden alıntılar var…

•Bu kitabı çıkarabilmem için desteklerini benden esirgemeyen bütün dostlarıma çok teşekkür ederim. Özellikle, yayıneviyle temas kurmamı sağlayan Önder Mutlu ile Serkan Çiteli’ye borcumu ne yapsam ödeyemem herhalde…

•Son paragrafı kitabımı ithaf ettiğim kişiye ayırıyorum; Yegâne Özgür’e veya benim ona söylediğim gibi Ezel’e… Şiirlerimi internet ortamında yayınlamamı o tavsiye etti, kitabın ismini taşıyan şiirimi ilk o okudu ve kitabın adı bu olmalı diye o fikir verdi, bana Genç Şair lakabını o yakıştırdı ve hak ettiği değeri ona veremediğim için birdenbire ortadan kayboldu… Şimdi nerede olduğunu bile bilmiyorum ama bu ithafı ve daha fazlasını sonuna kadar hak etti…

•Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim…

Sevgilerimle…

EMRE AKTÜRK
http://www.emreakturk.com/

Free Image Hosting at www.ImageShack.us

QuickPost Quickpost this image to Myspace, Digg, Facebook, and others!

8 Nisan 2009 Çarşamba

Emre Aktürk- Sevdasız Zamanlara Mahkumum (Şiir Kitabı)

Biz Mabeth olarak 1997 yılında bir şeyi hayal ettik; birlikte sanata, müziğe olan açlığımızı birikimlerimizi insanlarla paylaşarak giderebiliriz.Şimdi o hayalimiz artık gerçek, insanlara sunduğumuz her şiir, her şarkı bizi yeniden imar ediyor. İşte bizim gibi hayallerini gerçekleştiren birisi daha var, bizim mahallemizin bir çocuğu olan Emre Aktürk dostumuz. Yüreğinin saflığı ve güzelliği şiirlerine yansıyan, şiir dostu, yaşadıklarımızın tercümanı şiirleriyle bizlere güzel paylaşımlar sunan dostumuz, bir şiir kitabıyla birikimlerini bizlere sundu. Şimdi bize düşen bu güzel şiirleri okumak için 5 TL vererek hem şiire hem de bu genç şaire destek vermektir. Şiir kitabını kitapçılardan temin edebilirsiniz.

Online Satış Adresleri:

http://www.dr.com.tr/Product.aspx?pid=0000000260105
http://kitap.antoloji.com/sevdasiz-zamanlara-mahkumum-kitabi/
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=437420&sa=39596683
http://www.ohiyesa.com/kitap-detay.php?uid=2479
http://www.hemenkitap.com/magaza/prddet.php?pid=101881
http://www.vesaire.com/urun.php?products_id=194873&tree=kitap
http://kitapadresi.com/magaza/prddet.php?pid=94891
http://www.nebbu.com/index.php?p=show&pid=216290&k_id=1611&kn=%DEiir
http://kitap.mordut.com/sevdasiz-zamanlara-mahkumum-458625_prd
http://www.netkitap.com/kitap/82024/sevdasiz_zamanlara_mahkumum.htm



Kitap Hakkında Şairin kaleminden Ön bilgi

...

SEVDASIZ ZAMANLARA MAHKÛMUM isimli ilk şiir kitabım, Siyah Beyaz Yayınlarından satışa çıkarıldı.
Kitabı bulabileceğiniz başlıca kitapçılar ve dağıtımıyla ilgilenen yayınevleri;

Remzi Kitapevi, Dost Kitapevi, Penguen Kitapevi, Mephisto Kitapevi, Alfa Yayınları, Artı Yayınları, İkia Yayınları, Final Yayınları, İlkim Yayınları, Evren Yayınları

Ayrıca bir çok web siteden online satışı yapılacaktır…

•Kitabımda 1999 – 2008 yılları arasında yazdığım şiirlerden 64 tanesi var, bunlardan son yazdığım iki tanesini hiçbir yerde yayınlamadım ve bu kitap için sakladım umarım beğenirsiniz…

•Kitabın içeriğini birçoğunuz biliyorsunuz, bilmeyenler için “aşka, sevdaya, ayrılığa ve dostluğa dair her şey” diye özetleyebilirim ve yine beni tanıyanlar bilir bütün şiirlerimde hayatımın gerçek hikâyelerinden alıntılar var…

•Bu kitabı çıkarabilmem için desteklerini benden esirgemeyen bütün dostlarıma çok teşekkür ederim. Özellikle, yayıneviyle temas kurmamı sağlayan Önder Mutlu ile Serkan Çiteli’ye borcumu ne yapsam ödeyemem herhalde…

•Son paragrafı kitabımı ithaf ettiğim kişiye ayırıyorum; Yegâne Özgür’e veya benim ona söylediğim gibi Ezel’e… Şiirlerimi internet ortamında yayınlamamı o tavsiye etti, kitabın ismini taşıyan şiirimi ilk o okudu ve kitabın adı bu olmalı diye o fikir verdi, bana Genç Şair lakabını o yakıştırdı ve hak ettiği değeri ona veremediğim için birdenbire ortadan kayboldu… Şimdi nerede olduğunu bile bilmiyorum ama bu ithafı ve daha fazlasını sonuna kadar hak etti…

•Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim…

Sevgilerimle…

EMRE AKTÜRK


Emre Aktürk Kimdir ?

26 Mayıs 1987 İstanbul / Ümraniye doğumluyum. İki çocuklu bir ailenin ilk çocuğuyum. Şiir yolculuğuma küçük sayılabilecek bir yaşta, 12 yaşında başladım. Şiirlerimi okurken, hiç bir zaman unutmayacağım Çocukluk Aşkım’ı, zamanından çok erken biten ikinci Bahar’ımı, her şeyimi paylaştığım ama her şeyi üstüme yıkıp giden O’nu, değerini çok geç anladığım EZEL’imi ve her defasında bu son diyerek başladığım ama sürdüremediğim Aşk’ları bulacaksınız ve siz onları bulurken ben dizelerimin arasında kaybolacağım…

İçinde kaybolduğum dizelerime inat ” Şair’in en büyük sevdası kalemidir ” diyerek zaman zaman vazgeçmiş bile olsam hiç kopamadım yazma sevdamdan…
Hayatım boyunca dizelerimin arasında kaybolmaya devam edeceğim…


EMRE AKTÜRK

www.emreakturk.com

SEVDASIZ ZAMANLARA MAHKUMUM…

Ne olsam tükettin beni…
Ben ateş oldum sen su
Külleri yanıyor içimde artık
Ben hıçkırık oldum sen avuntu
Gözyaşı donuyor gözümde artık
Ne kadar gerçeksen o kadar yalandın
Kendini hep imkansızlığına inandırdın
Sen zamana ihtiyacın olduğunu söylerken
Benim sana muhtaçlığımı çiğneyip gittin
Beni sevdasız zamanlara mahkum ettin
Ben aşk oldum, sen tükettin…
Ne olsam tükettin beni…
Sen benim her şeyim olmuşken
Ben senin için hiç yoktum
Benliğim ayak izlerinde kaybolmuşken
Sen bana bir adım atmaya korktun
Korkunun bedelini hep ben ödedim
Her saniye biraz daha yalnız kalan aşkımı
Paslanmış bıçakla yüreğime işledim
Ve sen hep uzaktan seyrettin
Ben biz oldum, sen tükettin…
Ne olsam tükettin beni…
Hayatta olmakla olmamak arasındayım
Yüzümü kayıp ilanlarında ara
Yaşamla ölümün ortasındayım
Bil ki kapanmayacak açtığın yara
Beni senin olan her şeyden mahrum ettin
Ellerin…saçların…gözlerin…
Ve beni sığdıramadığın taş yüreğinle
Ben sen oldum, sen tükettin…
(26 Ocak 2007)
-GENÇ ŞAİR-
EMRE AKTÜRK


Free Image Hosting at www.ImageShack.us

QuickPost Quickpost this image to Myspace, Digg, Facebook, and others!