www.MABETH.net

Müziğin ve Şiirin Mabeth'ine hoşgeldiniz

18 Aralık 2009 Cuma

BİR DAĞINIK ODADIR AKLIM…


İR DAĞINIK ODADIR AKLIM
ZAMAN ÇOKTAN KENDİNİ DOLDURMUŞ
RUHUMA ORANTISIZ GÜÇ KULLANIYOR DERTLER
BİR SARMAŞIK OLMUŞ ACILAR, AĞAÇ OLMUŞ İÇİMDE
KÖKLERİNDEN İZLER YOK HİÇBİR YERDE
KUNDAKLANMIŞ TÜM YEŞİLLERİM YANGINLARDA KÜL OLMUŞ

HANGİMİZ AYNI BAKIYORUZ HALA DÜNYAYA
HAYAT HERGÜN BİR MUTLULUĞU DAHA İDAM EDİYOR
ETRAFIM KALABALIK AMA BOŞ, SEN VARSIN SENDEN İZ YOK
POSTA KUTUSUNDA BİRİKEN ZARFLAR GİBİ FAZLALIĞIM SANKİ
OKUDUĞUM KİTAPLAR GİBİ SAYFALARIM ÇEVRİLMİŞ VE BİTMİŞ

KÂĞITTAN BİR GEMİ AŞK ÖMRÜ HAFİF BİR RÜZGÂR VE BATIŞ
YENİ DOĞAN BİR BEBEK KADAR SAF OLABİLMEK MÜMKÜNMÜ
BİRİLERİ GÜLSÜN DİYE GÜLMEK VE GÖZYAŞLARINI PERDELER ARKASINA SAKLAMAK
KAÇ KİŞİ, KAÇ KİŞİ İÇİN AĞLAR YADA GÜLERKİ BU ZAMANDA
İNSANLIK NEREYE KADAR DERS ALIR BU HAYATTAN

YAZDIĞIM ŞİİRLERİ NASIL SEVDİYSEM İNSANLARIDA ÖYLE SEVDİM
KİM GÖZYAŞININ TADINI ÇOK İYİ BİLİRKİ BENDEN BAŞKA
KİM BENİM BAKABİLDİĞİM GİBİ BAKARKİ İNSANLARIN YÜZÜNE
ÇIPLAK BİR YALNIZLIK KOL GEZER RUHUMUN ÜZERİNDE
KİM GİYİDİRMEYE GELİRKİ RUHUMUN MUTLULUK ELBİSESİNİ?
BU DAĞINIK ODALARI KİM TOPARLAYABİLİR SİZCE…

İbrahim KAPLAN – MABETH
17 ARALIK 2009 PERŞEMBE
23.28

MABETH - HOŞ SADA (KUZU SEDA SANA SEVGİLERLE)


BURUK BİR MELODİYİ ANDIRIYOR GÖZLERİN
HEP GÜLMEK İÇİN ÇABA SARFEDEN BEDENİN YILLARDAN YORGUN
ESKİ BİR MATEM BELKİDE ANIP DURDUĞUN
SADECE SENMİSİN YÜREĞİNDE HÜZÜNLERİ TAŞIYAN
HÜZÜNLERİN BAŞKA ADRESİ YOKMU SENCE
TUT YAKALA GÜNEŞİ IŞIKLARINDAN

BİR ŞARKI SÖYLE, BİR DİLEK TUT İÇİNDEN
YILLAR ÖNCESİNE UZANAN SESİN YANKILARINDAN KURTUL
AYNALARA BAK ELLERİNLE YÜZÜNE DOKUN
SONRA KENDİNE BAK YÜZÜNE GERÇEKTEN DOKUN
HİSSET YÜZNDEKİ MUTLULUK TABLOSUNU
İNDİR TOZLU RAFLARDAN GÜLÜCÜKLERİNİ

SANA SENDEN BAŞKASI KALMAYACAK GÜN SONUNDA
KALABALIKLAR BİR BİR ADRESLERİNE YOL ALACAK
SEN YİNE UZUN SAÇLARINI ANNENE ÖRDÜRECEKSİN
GÖĞSÜNDE UYUYUP KALACAKSIN SIM SICAK
PENCERENİ AÇ DIŞARIYA BAK KİM KALABALIK KİM YALNIZ
ACABA SADECE BİZMİYİZ BİZ BOŞLUKTA OLAN YOKSA İNSANLARMI YALNIZ

HER GECE ETTİĞİN DUALARA YENİLERİNİ EKLE, TANRIYLA KONUŞMAKTAN ÇEKİNME
DOSTLARINLA PAYLAŞ PAYLAŞAMADIKLARINI KİMSEYLE
ARKADAŞ HERZAMAN SOĞUKTA GİYİLEN BİR PALTO GİBİDİR ISITIR SENİ
SENİ SENİN KADAR SEVEBİLECEK KİMSE YOK, KENDİNİ KENDİNDEN ÇOK SEV
HAYATTAN ÇIKARABİLİECEĞİMİZ BİRÇOK DERS VAR HERZAMAN
HERŞEYİN GELİP GEÇİCİ OLDUĞU BU DÜNYADA BAKİ KALAN, ANCAK HOŞ BİR SADA İMİŞ…

İbrahim KAPLAN – MABETH
30 EKİM 2009 – CUMA
http://www.MABETH.net
22.09

ÖMÜRLÜK EMANET / BU SANA İLK YAZIŞIM


ilk bakıştı bizi biz yapan, seninle o ilk bakışmaydı sırlarla dolu olan bana geldiğinde yaralı bereliydin bende daha yeni atlatmıştım bir kasırgayı.
Bir aşkın izleri çoktan silinmişti sende ve bende kader bizi bir araya getirmişti, senin o ilk lafa girişin benim ise kekeleyerek cevap verişim ve sonunda başlayan güzel bir sohbet biraz geçmiş biraz da bugünle alakalı.
Şimdi bu kadar üstüne gelmem şunu yapma bunu etme dememdeki gizli sırları yavaş yavaş çözer gibisin farkındayım ama bende zaten yavaş yavaş çöz istiyorum.
Farkında mısın biz git gide birbirimize yaklaşıyoruz ve çözülüyoruz, beni ben seni de sen yapan unsurlar var olmaya başlıyor ve ömürlük bir emanet daha yüklüyorum anlamlarıma.
Anlam evet bunca yılın içindeki anlamsızlıkların taa içindeki o kopup gelen büyük anlam, yani sen. Bunun böyle olacağını hiç düşünmemiştim ve hiç böyle bakmamıştım en başında yaşayıp gidiyorduk şen kahkahalarımızın içinde.
Bugün sana ilk yazışım ve son olmayacak eminim buna ayrıca yaradan öyle bir denge kurmuş ki yıllardır tanışan ama sanki sadece bir solukta gizli merhaba sözcüğü ile bir araya gelmeyi bekleyen iki yürekmişiz.

Az öncede söylediğim gibi bu sana ilk yazışım ve son olmayacak ve bu yanma hali sanırım uzun sürecek, yana döne sana çarpıp duruyorum sağa dönsem, sola dönsem sen.
Mevlana misali senin ekseninde dönerek sana doğru ışıklarımı yakıyorum ve aslında o ışıklar senin beni aydınlattığın ve senden gelen ışıklar yani bana yansıyan senin aydınlık hallerin.
Senin yanında kendimi şımartılmaya hazır bir çocuk gibi hissediyorum, sürekli bir şeyler istemek geliyor içimden, sürekli benimle ilgilen istiyorum ve en özel sırlarımı sana sunuyor seninle paylaşıyorum.
Ürkek bir saygı ve sevgi var sana karşı içimde ve şuan saygım sevgimden önde sanki ama sevginin öne geçmesine çok az kaldı sanırım ama biz buna hazırmıyız?
Bak bunları beni yalnız bırak git ve bu sevgiden kaç diye yazmıyorum, ama sana doğruda sürüklenmekten kendimi alamıyorum inan ve bunca yalnızlığın ortasında tek kişilik bir kalabalık yarattığın için benim yüreğimde sana ne desem az.
Şuan bir cevap geldi İlhan İrem’den şöyle seslendi: SENSİZLİĞİN ACISINI SEN NEREDEN BİLECEKSİN dedi.
Ben sensiz kalmak istemiyorum sensiz bensiz ve bizsiz bir gün dahi geçirmek istemiyorum.

Kalbimde oluşturduğun dünyayı gör ve sana gelirken geçemediğim o uzay boşluğuna benzeyen karanlıkları da hesap edersek eğer bir hayli yolum var demektir.
Evet belki yanımdasın ama bir gün gelecek belki sen ya da ben olmayacağız biz olmayacak belki de, ve bu yanma hali sona erecek tıpkı Şems’in Mevlana’yı yalnız bıraktığı gibi sen de bu öğrenciyi yalnız bırakacaksın bu yanma dersinde.
Bu sana ilk yazışım ama eminim son olmayacak seni yazarken bile sesin kulaklarımda çınlıyor, gözlerin sürekli karşımda duruyor nereye baksam seni görüyorum.
Şu an tam 3 seferdir İlhan İrem Anlasana dinliyorum çünkü şarkıda da söylediği gibi İÇİMDE BİR ÜMİT VAR diyor.
Evet, benim de bir ümidim var artık, belki geç kalmış bir ümit ama bunu taşımaktan yorulmuyorum bıkmadan, usanmadan taşıyorum.
Bir gün gidersen eğer, ben yalnız kalırsam bu adamı sakın unutma en son söylenilecek şeyi en başında söylüyorum sakın beni unutma.
Bu sana ilk yazışım ve biliyorum ki son yazışım olmayacak…


ÖMÜRLÜK EMANET / BU SANA İLK YAZIŞIM
İbrahim KAPLAN – MABETH
http://www.MABETH.net
03 – Kasım 2009 Salı
22.20

ÖMÜRLÜK EMANET – 2- BİZ OLUVERDİK BİR ANDA


Eski bir radyodan gelen cızırtılı bir ses gibiydi geldiğinde yüreğim ve bana çok şey öğretti gelişin, acı, sevinç, hüzün, gözyaşı v.s. ve geldiğinde cidden dağınıktı her yer rahatsız da olmadın sen bu durumdan farkındayım hani derler ya ev hali öyle işte.
Sen gelirken öyle bir geldin ki o marifetli ellerinle bir çırpıda tozunu aldın kalp evimin ve iyi ki geldin koşulsuz sevgi.
Şimdi bana kızıyorsun ne bu dağınıklık toparlan biraz diye, bende seni dinliyorum toparlanmaya çalışıyorum ve toparlanırken bazen seni çok üzüyorum biliyorum ama idare et be can.
Bak bazen seni üzüyorum ya sen o zamanlarda sakın bana kızma ben bazen anlayamıyorum sabit fikirli olabiliyorum çünkü seni öyle bir emanet bildim ki hep dediğim gibi ömürlük emanet işte…
Bu gülen yüzündeki ağlayan sureti kimse göremedi aslında benden başka ve ben öyle bir pencere buldum ki açık unutmuşsun gözlerinin arasından sızıp içeri girdim her şeyi gördüm.

Gözlerinin o bir penceresini açık unutman iyi olmuş yoksa nasıl girebilirdim o kalbine sızardım ama yine de hep bir umut gördüm sende bir bekleyişte olabilir ama bir gün kavuşacaksın.
Bak bu saatten sonra üzülmek bile bize bir sevinç oldu farkındayım acıya bağışıklık kazandık onu da biliyorum ama idare ediyoruz artık.
Şimdi ne düşünüyorsun yarın için ne yapabiliriz nerden sıyrılabiliriz ve bu hayata nasıl çelme takarız düşündün mü hiç emanetim benim yerime bir düşünsene lütfen.
Nasıl ayakta duruyoruz şaşırıyorum başkası olsa yerimiz de hele senin yerinde başkası olsa neler yapardı acaba acılarla boğuşmaktan hayat zor be cidden emanetim.
Biraz evvel Kraliçe Sezen Aksu şarkısı armağan ettin bana ve ben dinliyorum büyük bir keyifle Sezen seni beni ve her şeyi anlatıyor.
Oradan bir sandalye çek kendine otur yanıma ve sakın yanımdan ayrılma seni bazen üzsem de yanımdan ayrılma, çünkü ben korkuyorum artık yalnızlıktan.

Alışıyor insan zamanla kırılıp dökülmeye ve sarsılmaya biz nelere alıştık yıllardır bu kör yalnızlık mı bizi yakıp yıkacak gülerim.
Dur ben sana ışık tutmadan yolunu arama seni aydınlık yollardan geçirmeliyim emanetsin bana biliyorsun.
Seni karanlık yollardan götürmek isteyenlerden uzak dur ve onlar bizden korksunlar biz karşılarındayız bencil olmuyorum biz diyorum dikkat et.
Biz eskiden sadece benlerden ibarettik ama tanışınca biz olduk biz olmak bazen yordu ve üzdü ama hiç pişman olmadık biz olmaktan.
Sen bana gerçek bir ışık oldun aslında hep kendi ışığım yeter diyordum ama sen ışıklarıma ışık kattın gerçekten.
Artık takmak yok bu acı kahve tadı hayatı, çok acı ama onu da içmek ayrı bir tat bence, ve biz ne acı kahveler içtik emanetim.
Bu şarkı bitmez bitmeyecekte yaradan izin verdiği sürece biz yine dinlemeye devam edeceğiz ÖMÜRLÜK EMANET BU MELODİYİ…

İbrahim KAPLAN – MABETH
01 ARALIK 2009 – SALI-00:05

AŞKIN BİZ, SİZ, ONLAR OLMA HALİ


Ben Bir dilek tutmuştum zamanın birinde aslında herkesle aynı sayılırdı ama olmadı hayat eşit davranmıyor herkese.
Birine ölürcesine bir sevgi veriyor, diğerine acıyla yoğrulmuş önü tıkalı bir sevgi ve sana diyor ki bunu yıllar boyu çekeceksin senin payına düşen bu, ne kadar adil kararını siz verin.
Sevgi her yerde aynı sevgi değil mi, kalp her yer de aynı değil mi, peki ya biz aynı aşkı yaşamıyor muyuz? Bu sorular uzar gider ama kısalan hayatlar ne olacak peki bir sevgi ya da bir sevgili uğruna bir ömür beklemek her zaman söylediğim gibi bir sadakat nöbeti ne kadar gerekli bu acı bu bekleyiş?
Biz olmak ne demek hiç bilmeyenler var hep sen olarak kalmışlar, ama aşkında başka bir biz hali var sen olamama hali, yani bu hali kabullenmek biraz sancılı oluyor ama zamanla biz olmanın dayanılmaz güzelliği sevindiriyor insanı.
Siz hiç bizken sen oluverdiniz mi birden ben oldum, bizdim ben oldum ve ben ben olalı hiç bu kadar benle tek başıma kalmamıştım.
Bizli haller en güzel haller ve bu hali yaşamayan bence boşuna yaşıyor kendiyle tek kalma halini ve bizler senlere yol veriyoruz bazen, bazen de onlar bize yol veriyor ne garip.

Sanki bu dünyaya tek başımıza gelmemiş gibi onlarsız olamıyoruz ve onlarla doğmuş gibi yaşıyoruz, sanki onlar yokken dünya da duruyormuş gibi ya da trafik akmayacak, kıtlık çıkacak ve dünya yerle bir olacak, buda biz olmanın kıyamet hali.
Şimdi dönüp geçmişe bakıp kaç kere biz olduk ona bakmak lazım, gerçekten biz miydik yoksa kandırıldık mı?
Bazen bazılarına siz ne kadar güzel biz olmuşsunuz dedik ve bir baktık onlarda senlik duygularına yenik düşüp ayrılmışlar, buda aşkın nazar hali olsa gerek.
Bir gün bir bakmışsın geçmişten bir o gelmiş seni o yıllardaki bize götürmüş yani biz olduğun yılları bir anda yeniden yaşamışsın, fakat bu bir hayalmiş sadece birden uyanmışsın ve gerçeklerle yüzleşip hala sen olduğunu fark etmişsin buda aşkın hayal hali.
Şuan nelerden eminsin hiç düşündün mü ya da emin olduğunu sandığın duyguların seni yanıltmasın? Sen onu unuttun mu gerçekten, sen olmaya alıştın mı, bu o kadar kolay mı sence?
Buda aşkın soru hali.

Biz, siz, onlar yani biz buna kısacası biz olan hayatlar diyoruz ve bir yerde kopup senliğe doğru giden sır dolu hayatlar.
İlk günlerde biz olma hali o kadar güzeldir ki asla sonu gelmeyecek sanırsın ama yavaş yavaş sonu geliyordur ve sen göremiyorsundur.
Kim bilir kaç hayat kaç hayata emanet edildi ve kaç aşık biz olduklarını unutup sen olma halini seçti onları terk edip gitti.
Kalmak kolay değil yıllarca biz olarak bunu çok âşık bilmiyor ve hep biz olarak kalacaklarını sanıyor ama sen duygusu öyle bir bencillik veriyor ki insana bir anda sen olup çıkıyor.
Biz olmak kolay değil ama zor da değil biraz sevgi, biraz yalandan arındırılmış hayat, biraz hoşgörü, büyük ölçüde sabır ve sadakat en önemlisi.
Biz ne demek bilmeyenler bu yazıyı okuduklarında eminim biz olmak için çaba sarf etmeye başlayacaklar ve yeni bizler oluşacak.
Biz olmanın o dayanılmaz tadını sonunda büyük bir sen olma hali de olsa yaşamak gerekir ve bu acı hali bile biz olma duygusu kadar bağışıklık yapar insana oda bazen tatlı gelir insana ve zaman sana bizken sen olmayı çok acı öğretir.
BİZ OLMA YOLUNDA HEP IŞIKLI YOLLARDA YÜRÜMEK DİLEĞİYLE.

İbrahim KAPLAN – MABETH
03 ARALIK – PERŞEMBE / 2009